
Haşir
Nur Talebesi: Bediüzzaman Said Nursî’yi, Peygamberimizin (asm) âhirzaman vârisi olarak kabul eden, başka şeyh ve hocaların peşine gitmeyen,1 onun telif ettiği Risale-i Nur Külliyatını bir bütün olarak kendi telifi gibi kabul edip, onun neşrini hayatının […]
GİRİŞ Değerli yazarımız Ali Sarıkya’nın bu kıymetli çalışmasını size takdim ediyoruz. Risale-i Nurda İlmi- Kelam çalışması belki de konusunda ilk eser diyebileceğimiz bir mahiyette. Çünkü bu eser çağımızın en mühim tefsiri olan Risale-i Nura göre […]
Seyyidlik nişânesi, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz’in (asm) ve onun soyundan olan, onun izinden gidenlerin mazhar olduğu yüksek bir hususiyettir. Bediüzzaman Hazretleri’nin de yüksek hususiyetlerinin yanı sıra; Risale-i Nur’un müellif-i muhteremi olması bakımından, seyyidlik nişanesine mazhar olduğunu […]
22 Mart 1960 tarihinin Ramazan ayının son günleriydi. Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Arapkend Köyü’nde ikindiye yakın bir vakitte hava aniden kararmıştı. Şimdiye kadar hiç görülmeyen boğuk bir hava ortalığı kaplamıştı. Gökyüzü akşam ile yatsı arası […]
Son Ankara seyahatimizde, babalarımız uzaktan akraba olan bir ağabeyimizi ziyarete gidip, sohbet ettik. Babası, emekli bir polis olan bu abimiz, bana seneler evvel, babasının anlattığı, Üstadla alakalı bir hatırasını nakletmişti. Üstad hazretleri, Hacı Bayram-ı Veli […]
Giriş Önemli bir hatırlatma: Bu yazı içe dönük bir yazıdır. Yani daha çok ahir zaman alametleri gibi konularda ön bilgiye sahip olanlara hitap etmektedir. Şayet mezkur konular hakkında temel bazı bilgilere sahip değil iseniz bu […]
Başta enaniyetli hocalar, farklı meslek-meşrep mutaassıpları, jakoben Kemalistler, vicdan yoksunları ve karanlık odakların maşası durumunda olan sözde aydınların ortak özelliği “Said Nursî düşman- lığı”dır. Bu düşmanlığın, virüslü sıtma hastalığı gibi ara ara nüksettiğini görüyoruz. Kendi […]
Bediüzzaman’nın taklid edilemez hususiyetininin sır’larını, zat-i alilerine yıllarca hizmet eden ve onun bir çok bilinmeyen hallerine şahitlik eden talebelerinin beyanlarında mevcuttur. Bediüzzaman Hazretlerinin üç özelliğini Rafet Kavukçu şöyle anlatır: “Zübeyir Ağabey bize derdi ki: ‘Üstad […]
Emirdağ Lâhikası’nda bulunan ve çokça iltibas edilen bir mektubu incelemek istiyoruz inşâallah. İşte o mektubun giriş kısmından bir bölüm: “Nurun hâlis ve ehemmiyetli bir kısım şakirtleri, pek musırrâne olarak, âhirzamanda gelen Âl-i Beyt’in büyük bir […]
“İslâm güncellenir mi? Bu ne demektir?” DİNî MUSîBETLERİN ARTTIĞI BİR ASIR Yaklaşık dört yüz yıldır adım adım ahir zamana yaklaştık. Ve nihayet bu gün bizler ahir zamanın tam ortasında bulunuyoruz. Dinî musîbetlerin tarihte en fazla […]
“Üstad Hazretleri’nin Üçüncü Said dönemi olmadığını iddia edenler var. Bunlar neye dayanıyorlar? Bir cevap verilebilir mi?” İÇTİMAÎ MEFHUMLARI İHYA DÖNEMİ Bediüzzaman Hazretleri’nin Üçüncü Said döneminin olmadığını iddia edenler, onu kör ve sağır okuyanlardır. Onu düzgün […]
Sual: “Üstad Bediüzzaman’ın cehalet, tefrika ve zaruret diyerek tesbit ettiği hastalıklarımıza karşı, günümüz Risale-i Nur şakirtleri ne yapıyorlar? Üstad vefat edeli 57 yıl olmuş. Hâlâ Üstâd’ın teşhisleri anlatılıp duruyor. 80-100 yıllık reçete anlatılıp duruyor, reçetenin […]
Zübeyir Gündüzalp’in Risâle-i Nur dersleri… Nasıl ders yapılır? Dersten önce, imanî bahisten 30 dakika ve arada 10 dakikalık çay faslı. Sonra müdâfaalardan 30 dakika ve arada 10 dakikalık çay faslı. Daha sonra lâhikalardan 30 dakika […]
Zaman zaman muhatap olduğumuz ya da duyduğumuz suallerden biri de “Nur Talebeleri neden Kur’ân’ı ve bilhassa başka kitapları okumuyorlar? Sadece Risale-i Nur’u okuyorlar?” ve “neden hep Bediüzzaman?” Bu nevi sathi ve mesnetsiz ve de kasıtlı […]
En büyük kıt’a olan Asya’nın en geri kalmasının bir sebebi, o şûrâ-yı hakikiyeyi yapmamasıdır. Asya kıt’asının ve istikbalinin keşşafı ve miftahı şûrâdır.
Barla kuş uçmaz, kervan geçmez bir köydür Anadolu’da. Sırtını dağlara, yüzünü denize vermiştir. Bir yüzünde hüzün, bir yüzünde sükûn vardır. Tepedeki kabristandan kopan sessizlik köyün her tarafında kol gezmektedir. Yaprak titrese ses verecek kadar derin […]
İnziva, en güzel mânevî irtifa kazanma vesilesiydi. Molla Said’in inzivaya çekilmekten maksadı zikirle, evradla ruhen tekâmül ederken, tefekkür ve temâşâ ile idrakini genişletmek; Kamusu Okyanus’u ezberleyerek de ilmini, irfanını, tefekkürünü terennüm etme kabiliyeti kazanmaktı. Orada […]
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur