Hayatı

Bediüzzaman’ın hediye almayışı

Bediüzzaman’ın hayatının bir düsturu olan “nâstan istiğnâ” mesleğinin en önemli düsturlarından birisidir. Kendisi daima “bütün ömrümde kimseden hediyeleri kabul edemiyorum.” 1 “Hem bütün tarih-i hayatımda hediyeleri kabul etmek ve minnet altına girip halkın sadâka ve […]

Hayatı

Bediüzzaman’ın isim ve unvânları

Seksen küsûr yıllık ömür yaşayan (1878-1960) Bediüzzaman Said Nursî, hayatının çeşitli safhalarında birçok isim, imza ve unvânlar kullandı. Meselâ: Molla Said, Said-i Meşhur, Bediüzzaman, Garîbüzzamân, İbnüzzamân, Mehmed (Muhammed) Said Nursî, vesâire… Siirt’te ulemâ ile yaptığı […]

Tefekkür

İnsan denen acûbe-i hilkat

İnsan, ahsen-i takvimde (en güzel surette) bir mû’cize-i Kudret-i Samedâniyedir. Semere-i âlemdir. Şecere-i hilkatin bir semeresi, en son cüz’ü olan zîşuûr bir meyvesidir. Yani şecere-i kâinâtın en câmi’ ve en nazik ve en nâzenin, en […]

Tefekkür

İnsan denen garâib-i sanat

İnsan, kudreti nihâyetsiz bir Kadîr’in, gınâsı nihâyetsiz Ganî bir Zâtın hadsiz tecellîyatına câmi’ geniş bir âyinedir. Hayât-ı ma’neviye-i ubûdiyet cihetinde âmâlinin dalları ebede uzanmış bir şecere-i-i bâkiyenin makinası ve şu şecere-i kâinâtın bir münevver meyvesidir. […]

İzah ve Şerh

Şecere-i kâinatın en mükemmel meyvesi

Şecere-i kâinatın en mükemmel meyvesi, insandır. İnsan, zîhayatın kumandanıdır. İsm-i Rahmân’ı tamamıyla gösterir bir sûrettedir. Hadsiz acz ve nihâyetsiz fakr içinde yuvarlanan bîçaredir. Hilkat şeceresinin en mükemmel meyvesidir. Mahlûkât içinde en ehemmiyetli ve mevcûdât içinde […]

Tefekkür

İnsan, kâinâtın takvimidir

İnsan, dünyaya bir me’mûr ve misafir olarak gönderilmiş, çok ehemmiyetli istidâd ona verilmiştir. Ve o istidâdâta göre ehemmiyetli vazifeler tevdi edilmiştir. Ve insanı, o gâyeye ve o vazifelere çalıştırmak için, şiddetli teşvikler ve dehşetli tehdidler […]

Kavramlar

Hz. Mehdî ve îmân hizmeti

İşârâtü’l-İ’câz’daki tarifiyle îmân, Cenâb-ı Hakk’ın, istediği kulunun kalbine, cüz-ü ihtiyarının sarfından sonra ilka ettiği bir nurdur. Öyleyse, îmân, Şems-i Ezelî’den vicdan-ı beşere ihsan edilen bir nur ve bir şuadır ki, vicdanın içyüzünü tamamıyla ışıklandırır. Dokuzuncu […]

Said Nursi hakkında

Âl-i Beytin büyük bir mürşidi kim?

Emirdağ Lâhikası’nda bulunan ve çokça iltibas edilen bir mektubu incelemek istiyoruz inşâallah. İşte o mektubun giriş kısmından bir bölüm: “Nurun hâlis ve ehemmiyetli bir kısım şakirtleri, pek musırrâne olarak, âhirzamanda gelen Âl-i Beyt’in büyük bir […]