Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Ahmet Aytimur ağabey 94 yaşında Hakkın rahmetine kavuştu.
Solunum cihazına bağlı olan ve yaşına bağlı olarak organ fonksiyonlarında yetersizlik söz konusu olan Ahmet Aytimur ağabey, İstanbul’daki Ataşehir Memorial Hospital’de bir süredir tedavi altındaydı. Allah rahmet eylesin, bütün Nur camiasına sabr-ı cemil ihsan etsin. İnna lillah ve inna ileyhi raciun. (Biz, O’ndan geldik ve yine O’na döneceğiz) Ruhuna el-Fatiha.
CENAZE NAMAZI SALI GÜNÜ KILINACAK
Aytimur ağabeyin cenaze namazı 2 Şubat Salı günü İstanbul Fatih Camii’nde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in imametinde ikindi namazına müteakip kılınacak, naaşı Eyüp Sultan mezarlığında Tahiri Mutlu ağabeyin yanına defnedilecektir.
İMAN VE KUR’AN HİZMETİNDE BİR ÖMÜR…
1924 tarihinde Elazığ’da doğan Ahmet Aytimur ağabey; 24 yaşına gelince hem çalışmak, hem de Kur’anî dersler almak için İstanbul’a geldiğinde bir ömür boyu hadimi ve naşiri olacağı ‘Kur’an-ı Hakîmin hakiki bir tefsiri ve o güneşin bir nuru ve onun bir memuru olan Risale-i Nur’ ile tanışmış, 1950 senesinde de Üstad’ı Emirdağ’ında ziyaret etmiş; çoluk çocuk, ev, evlenme, mal, mülk gibi kelimeleri lügatinden silerek ömrünü bu kudsî hizmete vakfetmişti.
Aytimur ağabey, çok zor şartlarda Risale-i Nur eserlerinin eski ve yeni harflerle İstanbul matbaalarında basımı hizmetinin isimsiz kahramanlarından birisi idi.
ÜSTAD’IN VARİSLERİ ARASINDAYDI
Emirdağ Lâhikasında da Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bir vasiyetnamesi vardır. Bu vasiyetnamede Ahmet Aytimur ağabey, Bediüzzaman’ın varisleri arasında sayılmaktadır. Mektubun ilgili kısmı şöyledir:
“Vasiyetnamemdir
“Aziz, sıddık kardeşlerim ve vârislerim!
“Ecel gizli olmasından, vasiyetname yazmak sünnettir. Benim metrukâtım ve Risale-i Nur’dan olan benim hususî kitablarım ve güzel cildlenmiş mecmualarım vesair şeylerimin bütününü, Gül ve Nur fabrikalarının heyetine, başta Hüsrev ve Tahirî olarak o heyetten oniki (*) kahraman kardeşlerime vasiyet ediyorum. Onlara bırakıyorum ki; emr-i hak olan ecelim geldiği zaman, benim arkamda o metrukâtım, benim bedelime o sadık ve mübarek ellerde hizmet-i Nuriye ve imaniyede çalışsın ve istimal edilsin.
(*) “Kardeşim Abdülmecid, Zübeyr, Mustafa Sungur, Ceylan, Mehmed Kaya, Hüsnü, Bayram, Rüşdü, Abdullah, Ahmed Aytimur, Âtıf, Tillo’lu Said, Mustafa, Mustafa, Seyyid Sâlih.”[1] (Em. Lâhikası 136)
( Yeni Asya Gazetesi )
Risale-i Nur’ların basımı serbest bırakılsın
Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Ahmet Aytimur, Risale-i Nur’un basımı ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi.
Risale basan Envar Neşriyat adına gönderdiği mektubunda Aytimur, Risale-i Nur’ların Diyanet’in korumasına verilmesi ile ilgili bazı sıkıntılar olduğunu, bunun aşılması gerektiğini söyledi. Aytimur, “Bu koruma memnuniyet verici olmakla beraber, tatbikatta bazı sıkıntılar olduğu herkesin malumudur. Bunun için risalelerin basımının serbest kalması Üstadımızın arzusuna muvafık olacaktır.” dedi.
Aytimur, mektubunda şu görüşleri dile getirdi:
“…Şöhreti memleketimizin ve dünyanın her tarafını kaplayan Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin telifatı olan Risale-i Nur eserlerini altmış beş senedir neşretmekteyiz. Bu neşriyatımız Hazret-i Üstadın sağlığında bizzat onun tensibiyle olduğu gibi vefatından sonra da aynı esaslar çerçevesinde bu neşriyatımız devam etmektedir.
Üstadımızın tayin ettiği varisleri ve onlardan neşriyat esaslarını öğrenenler de çeşitli merkezlerde bu hizmetlerini bugüne kadar ifa etmişler ve edeceklerdir.
Üstadımız, Diyanet Riyasetinin de; ”has arkadaşlarımdan tashihe yardım için birisi başta bulunmak şartıyla” neşriyatını arzu etmişlerdir. Hem Diyanetin münasib gördüğü risaleleri neşretmesini istemiştir.
Yıllardır bu neşriyatı yapan has talebelerin bastıkları sahih, sıhhatli eserler binlerce, milyonlarca insanlara ulaşmıştır. Yani değişmez ve değiştirilmez orijinal eserler millete malolmuştur.
Bu gün elliye yakın dilde tercüme Risale-i Nurlar binlerce adet basılıp onlarca merkezlerde neşriyatı yapılmaktadır.
Son zamanlarda aslına uymayan bazı risale yayınları yapılmışsa da milletimizin sağduyusu o işi yapanlara gereken cevabı vermiş ve vicdanlarda mahkum etmiştir. Zaten Türkçe olan Risaleleri bilerek değiştirenler, risaleye ihanet ettiği gibi vatan ve memlekete de ihanet eder.
Şimdi ise, saygıdeğer Cumhurreisimiz ve Başbakanımız ve ilgili bakanlarımız ve bakanlar kurulunun gayretleriyle gerekli düzenlemeler neticesinde resmi muhafaza altına alınmış ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın korumasına verilmiştir. Bu koruma memnuniyet verici olmakla beraber, tatbikatta bazı sıkıntılar olduğu herkesin malumudur. Bunun için risalelerin basımının serbest kalması Üstadımızın arzusuna muvafık olacaktır. Ayrıca Üstadımızın Konya’da bulunan yeğeni hemşirem Saadet Hanım’ın da arzusu da bu istikamettedir.
Bu hususa zıt harekette bulunanları da Hazret-i Üstadın “Birinde hata bulunsa, müfti-i ümmet cem’iyet-i ülemaya havale etmektir” kaidesine bırakılmalıdır.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Hizmetkârı
Ahmet Aytimur, Envar Neşriyat”
( Cihan )
Benzer konuda makaleler:
- Üstad’ın talebelerinden Ahmet Aytimur ağabey
- Hatıralardan hakikatlara
- Nur’un ilk talebeleri
- Dünya ciheti Risale-i Nur’dan istenilmez
- Bediüzzaman’ın Fransızca öğrenmesi
- Zübeyir ağabey ile Prof. İzzettin Bey’in görüşmesi
- Üstad’ın Cesur Talebelerinden Halil Yürür’ün ardınd
- Risale-i Nurlar ve lügat meselesi
- Bediüzzaman 1950’den sonra tekrar gazeteleri takip etmeye başlar
- Hatıralardan hakikatlere
- Risale-i Nur’da bandrol yasağının dünü ve bugünü
- Bediüzzaman’a hakaret kimin haddine!
- Nurun zaferi hayırlı olsun
- “Mevlânâ´nın zamanında yaşasaydım Mesnevî yazardım´´ sözünü açıklar mısınız?
- Bediüzzaman’a talebe olması dolayısıyla sürekli açığını aradılar
İlk yorumu siz yazın