Risale-i Nur metodu takip edilmeyince

Filistin, 70 yıldır İslam âleminin kanayan yarası. Siyonist işgalin pençesindeki bu mübarek topraklardan hep çok acı ve yürek yakıcı haberler geliyor.

Bu duruma artık bir son vermek, Filistinli Müslümanlara ve gasp edilen haklarına sahip çıkmak, Kudüs başta olmak üzere oradaki mukaddes mirası çiğnetmemek adına güçlü ve sonuç alıcı bir irade ve inisiyatif maalesef hâlâ ortaya konulabilmiş değil.

Bunun birinci sebebi, Filistinliler başta olmak üzere Müslümanların dağınıklığı.

Ortak düşman İsrail karşısında bile El Fetih, Hamas ve diğer irili ufaklı örgüt ve gruplar birleşmeyi başarabilmiş değiller.

Mücadele metodundaki hatalar cabası.

Aynı dağınıklık diğer İslam ülkeleri için de geçerli. Suudi Arabistan, Mısır ve bazı Körfez ülkelerinin Trump-Netanyahu eksenli politikalar izliyor olmaları ayrı bir hicran.

Bu durumdaki ülkelerin krallık veya askerî diktatörlük rejimleriyle yönetiliyor olmaları da, söz konusu politikalarda çok etkili.

Demokrasi olmayınca, yöneticileri yönlendiren ve denetleyen halk, sivil toplum, kamuoyu, meclis, medya gibi faktörler devredışı kalıyor ve gerek iç, gerekse dış politikalar dışarıdaki farklı adreslerde belirlenip dikte ediliyor, sorgulayan da olmuyor.

Burada, İhvan ve Hamas gibi yapıların siyasetle içli dışlı olup, bulundukları yerlerdeki keskin iktidar mücadelelerinde radikal tavırlar sergilemeleri de bir handikap.

Oysa Risale-i Nur hizmetindeki siyasete mesafeli duruş ve müsbet hareket prensibini esas alsalar, çok daha farklı olabilir.

Bu noktada, bilhassa Türkiye’yi yönetenlerin çok büyük vebal ve sorumluluğu var. 16 yıldır iktidarı elinde bulunduran kadrolar, Risale-i Nur metodunu esas alarak önce kendi ülkemizde demokrasiyi geliştirebilmiş ve İslam âlemine bu açıdan örnek bir model oluşturabilmiş olsalardı, çok daha olumlu bir tablo ortaya çıkabilirdi.

Türkiye bunu yapamayınca meydan Vahhabilikten ABD+İsrail taşeronu Suud modeli yeni bir “ılımlı İslam” tezgâhına geçiş yapanlarla, İran tarzı radikalizmi köpürtüp tokuşturanlara kaldı. Bunların rekabeti üzerinden yeni fitne kazanları kaynatılıyor.

Olan da mazlum Filistinliler başta olmak üzere Müslümanlara ve İslama oluyor…

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.


*