Esmaya Açılan Kapı: Estetik
İnsan akletmeye başlayınca, varlığın işleyiş ve değişimine hayretle bakmıştır. Kendisinin hiçbir müdahalesi olmadan güneşin doğması, çiçeğin açması, bütün ihtiyaçlarının hazırlanması gibi bir
İnsan akletmeye başlayınca, varlığın işleyiş ve değişimine hayretle bakmıştır. Kendisinin hiçbir müdahalesi olmadan güneşin doğması, çiçeğin açması, bütün ihtiyaçlarının hazırlanması gibi bir
Sanat, insanı anlatma çabasıdır. İnsanın kendisini anlatmada kullandığı metotlardan birisi olarak da kısaca tanımlanabilecek olan sanatın başarısı, ilahi mesajlara yakınlığı ölçüsünde değerlendirilmelidir.
Risale-i Nur etrafında oluşan önyargıların en görüneni ve en başta geleni dilinin “ağır” olduğudur.
El-Hüccetü’z-Zehra Risalesi adı üzerinde “En parlak vahdaniyet ve iman delilleri” anlamındadır.
“Her söylediğin doğru olsun; fakat her doğruyu her yerde söylemek senin hakkın değil” sözünü açıklar mısınız?”
Bediüzzaman Hazretleri telifine mazhar olduğu Kur’ân hakikatleri Risale-i Nurların yazılış hakikatını “ ani ve defi olarak kalbe bir sünûhâtı İlâhî olarak” ifade eder.
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hayatını anlatan Tarihçe-i Hayat kitabı, 1950’den sonra talebeleri tarafından hazırlanmıştır.
İBADET EMİR OLDUĞU İÇİN YAPILIR Bediüzzaman ibadetin taabbüdî olduğunu, yani emir olduğu için yapılması lâzım geldiğini vurguluyor.
Risale-i Nur, çağımızın eşsiz bir tefsiri olduğu için akla gelebilecek bütün sual ve müşkül meseleleri cevaplayıp halletmiş, hatta
Risâle-i Nur’un bir hülâsası olan Âyetü’l-Kübra ve Hizb-i Nuriyenin bir Hülâsatü’l-Hülâsası hükmünde otuz üç kelime-i tevhidin namaz tesbihatındaki eskiden beri okuduğum ve
Bütün mevcudattan sorulan, bütün ukûlü [akılları] hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş suâl-i azîm olan
Bediüzzaman Hazretleri çocuk yaşlarında başlamış olduğu ilim tahsilini, yine çoçuk yaşları denebilecek bir yaşta, yani on dört yaşlarında Doğubayazıt’ta, Şeyh Mehmet Celali Hazretlerinin medresesinde tamamlamıştır. Burada üç ay gibi kısa bir süre içinde seksen kitabı […]
Su, buz ve buhar, formülleri aynı ve fiziksel özellikleri farklı maddelerdir.
Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâmın yaraları, kısacık hayat-ı dünyevîyesini tehdit ediyordu. Bizim mânevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münâcât-ı Eyyübiyeye, o hazretten bin defa daha ziyade muhtacız.
Meselâ, her ikinizin Hâlıkınız bir, Mâlikiniz bir, Mâbudunuz bir, Râzıkınız bir—bir, bir, bine kadar bir, bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir—bir, bir, yüze kadar bir, bir. Sonra köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir—ona […]
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur