Yirmi Beşinci Devâ
Ey hasta kardeşler! Siz gayet nâfi ve her derde devâ ve hakikî lezzetli kudsî bir tiryak isterseniz, imanınızı inkişaf ettiriniz. Yani, tevbe ve istiğfar ile ve namaz ve ubudiyetle, o tiryak-ı kudsî olan imanı ve imandan gelen ilâcı istimal ediniz.
Evet, dünyaya muhabbet ve alâka yüzünden, güya, adeta ehl-i gafletin dünya gibi büyük, hasta, mânevî bir vücudu vardır. İman ise, o dünya gibi zeval ve firak darbelerine, yara ve bere içinde olan o mânevî vücuduna birden şifa verip, yaralardan kurtarıp hakikî şifa verdiğini pek çok risalelerde katî ispat etmişiz. Başınızı ağrıtmamak için kısa kesiyorum.
İman ilâcı ise, ferâizi mümkün oldukça yerine getirmekle tesirini gösteriyor. Gaflet ve sefahet ve hevesât-ı nefsâniye ve lehviyât-ı gayr-ı meşrûa, o tiryakın tesirini men eder. Hastalık madem gafleti kaldırıyor, iştahı kesiyor, gayr-ı meşrû keyiflere gitmeye mâni oluyor; ondan istifade ediniz. Hakikî imanın kudsî ilâçlarından ve nurlarından, tevbe ve istiğfarla, duâ ve niyazla istimal ediniz.
Cenâb-ı Hak sizlere şifa versin, hastalıklarınızı keffâretü’z-zünub yapsın. Âmin, âmin, âmin.
Lem’alar, 25. Lem’a
***
Sen eğer sabredip şekvâ etmezsen, şu muvakkat bir hastalıkla daimî pek çok hastalıklardan kurtuluyorsun. Eğer günahları düşünmüyorsan, yahut âhireti bilmiyorsan veya Allah’ı tanımıyorsan, sende öyle dehşetli bir hastalık var ki, milyon defa sendeki bu küçük hastalıktan daha büyüktür; ondan feryad et. Çünkü, bütün dünyanın mevcudatıyla kalbin, ruhun ve nefsin alâkadardır. Mütemadiyen firak ve zeval ile o alâkalar kesilip, sende hadsiz yaralar açılır. Bahusus âhireti bilmediğin için, ölümü idam-ı ebedî tahayyül ettiğinden, adeta, güya yara bere içinde, dünya kadar hastalıklı bir vücudun var. İşte en evvel, hadsiz yaralı ve hastalıklı bu büyük mânevî vücudun hadsiz hastalıklarına katî ilâç ve katî şifa verici bir tiryak olan İmân ilâcını aramak ve itikadını düzeltmek gerektir ki, o ilâcı bulmakta en kısa yol, bu maddî hastalığın yırttığı gaflet perdesinin altında sana gösterdiği aczin ve zaafın penceresiyle, bir Kadîr-i Zülcelâlin kudretini ve rahmetini tanımaktır.
Lem’alar, 25. Lem’a, 8. Deva’dan
***
Hâlıkıma hadsiz şükrederim ki, her derdin en kudsî dermanı olan imanı ve iman-ı bilkaderden, kazâya rıza ilâcını imdadıma gönderdi, tam sabır içinde şükrettirdi.
Kastamonu Lâhikası, s. 15
Benzer konuda makaleler:
- Şehidler daha güzel bir âleme geçiyorlar
- Dünyanın üç yüzü
- Risale-i Nur ve şifa
- Şehitlere ihsan edilen hayat
- Üç gurbet ve üç asabi hastalık nelerdir?
- Ebedî hayatı tehdit eden hastalıklar
- Bediüzzaman neden Aziz tabirini kullanıyor?
- Asrın tabibi Bediüzzaman
- En Büyük Bir Kuvvet: İhlâs
- Bediüzzaman ikaz ediyor; Meşveret, geçici rüzgârlardan muhafaza eder
- Derdin varsa hizmete koş!
- Dünya bizi terk etmeden evvel biz ne yapmalıyız?
- Yüz yıl önceki İspanyol Hastalığı
- Sinsi bir tehlike: Gaflet
- Manevî yaralarımız ebedî hayatımızı nasıl tehdit ediyor?
İlk yorumu siz yazın