İşte, kâinatta hakikî maksat ve netice-i hilkat, istikra-i tâmme ile ispat ediyor ki, hayır ve hüsün ve tekemmül esastır ve hakikî maksut onlardır.Elbette beşer, bu kadar zulmî küfriyatlarıyla zemin yüzünü mülevves ve perişan ettikleri halde, cezasını görmeden ve kâinattaki maksud-u hakikîye mazhar olmadan dünyayı bırakıp ademe kaçamayacak, belki Cehennem hapsine girecek.
Madem bu yarı burhanın üç hakikati böyle haber veriyor. Acaba hiç mümkün müdür ki, nev-i beşer, şekâvetiyle bu kadar fenlerin şehadetini cerh edip, bu istikrâ-i tâmmeyi kırıp, meşiet-i İlâhiyeye ve kâinatı içine alan hikmet-i ezeliyeye karşı temerrüd edip, şimdiye kadar ekseriyetle yaptığı gibi, o zâlimâne vahşetinde ve mütemerridâne küfründe ve dehşetli tahribatında devam edebilsin? Ve İslâmiyet aleyhinde bu halin devam etmesi hiç mümkün müdür?
Ben bütün kuvvetimle, hadsiz lisânım olsa, o hadsiz lisânlarla kasem ederim ki, âlemi bu nizam-ı ekmel ile, bu kâinatı zerreden seyyarata kadar, sinek kanadından semâvât kandillerine kadar nihayet bir hikmet-i intizam ile halkeden Hakîm-i Zülcelâle ve Sâni-i Zülcemâle o hadsiz lisânlarla kasem ediyoruz ki, beşer hiçbir cihetle bütün enva-i kâinata muhalif olarak ve küçük kardeşleri olan sair tâifelere zıt olarak kâinattaki nizama, küllî şerleriyle muhalefet edip nev-i beşerde şerrin hayra galebesine binler senede sebep olan o zakkumları yiyip hazmetmesi mümkün değil.
Bunun imkânı ancak ve ancak bu farz-ı muhal ile olabilir ki, beşer bu âleme emanet-i kübrâ mertebesinde ve halife-i rû-yi zemin makamında sair envâ-ı kâinata büyük ve mükerrem bir kardeş olduğu halde en edna, en berbat, en perişan, en muzır ve ehemmiyetsiz, hırsızcasına ve dolayısıyla bu kâinat içine girmiş, karıştırmış. Bu farz-ı muhal, hiçbir cihetle kabul olunamaz.
Bu hakikat için, elbette bu yarım burhanımız netice veriyor ki, âhirette cennet ve cehennemin zarurî vücutları gibi hayır ve hak din istikbalde mutlak galebe edecektir. Ta ki, nev-i beşerde dahi sair nevi’ler gibi hayır ve fazilet galib-i mutlak olacak. Ta beşer de sair kâinattaki kardeşlerine müsâvi olabilsin ve sırr-ı hikmet-i ezeliye nev-i beşerde dahi “takarrur etti” denilebilsin.
Elhasıl: Madem mezkûr kat’î hakikatlarla bu kâinatta en müntehap netice ve Halıkın nazarında en ehemmiyetli mahlûk beşerdir. Elbette ve elbette ve hayat-ı bakiyede cennet ve cehennemi, bilbedahe, beşerdeki şimdiye kadar zâlimane vaziyetler cehennemin vücudunu; ve fıtratındaki küllî istidâdât-ı kemâliyesi ve kâinatı alâkadar eden hakaik-i imaniyesi, cenneti bedahetle istilzam ettiği gibi, her halde iki harb-i umumî ile ettiği ve kâinatı ağlattıran cinayetleri ve yuttuğu zakkum şerleri hazmetmediği için kustuğu ve zeminin bütün yüzünü pislendirdiği vaziyetiyle, beşeriyeti en berbat bir dereceye düşürüp bin senelik terakkiyatını zîr ü zeber etmek cinayetini beşer hazmetmeyecek.
Her halde çabuk başında bir kıyamet kopmazsa, hakaik-i İslâmiye beşeri esfel-i sâfilîn derece-i sukutundan kurtarmaya ve ru-yi zemini temizlemeye ve sulh-u umumiyi temin etmeye vesile olmasını Rahmân-ı Rahîmin rahmetinden niyaz ediyoruz ve ümid ediyoruz ve bekliyoruz.
Hutbe-i Şamiye, Birinci Kelime
Benzer konuda makaleler:
- Corona virüsten sonraki müjdeler ve güzel günler
- Miraç yolu ile insanlığa inen rahmetler
- Risâle-i Nur ve hakikî iman
- Mevlid-i Şerifinizi ruh u canımızla tebrik ediyoruz
- Bediüzzaman ikaz ediyor; Meşveret, geçici rüzgârlardan muhafaza eder
- Bediüzzaman’a göre; bizi birbirimize bağlayan bağlar nelerdir?
- Hayr-ı Mutlak’tan hayır gelir
- Bediüzzaman; Şükrün Anahtarı: Ramazan Orucu
- Ahsen-i Takvîm
- Fatiha-i Şerife ve istikamet dersi
- Bediüzzaman’ın Davası
- Bediüzzaman kendi yerine şahıs bıraktı mı?
- Her derdin en kudsî dermanı, imandır
- Risale-i Nur; İlm-i Muhit
- Bediüzzaman’a göre; Asya’nın geri kalmasının bir sebebi
bir konuyu paylaşmak istedim bunu bir ok yerde söylemem ramen pek itibar edilmedi.
1-korona debbetül arz mıdır.virüsün çıkış yeri ylanda olsa yarasada olsa ikiside yer altında yaşayan canlılardır..
2- nemrut un sineğinin ne olduğunu gördüm.Ben doktorum ama önceleri çobandım.Koyunlarımız vardı.Yazın sıcak olduğu yerlerde bir sinek koyunların sıccaktan pişen yerlerine kurt atar(larvalarını bırakır)bu gözle görülemeyen kurtlar bir iki gün içinde etraflarını yiyerek büyürler görüp tedavi etmez iseni koyunun kuyruğunu yer gider. Bazen insanın gözüne atar aşırı bir yanma batma sulanma olur o zaman hamurla göz kapatılarak havasız kalıp lmesi sağlanırdı. Benimde boğazıma atmış bilmiyprum boğulur gibi bir öksurükle eve geldim. Babam bir fincan su hazırlamış oglum burnunu kapa bnu iç dedi içtim boazımı yaktı öksürüğüm geçti. babam onu yapanın koyunlara kurt atan sineğin benim bogazıma attığını söyledi.sonradan içtiğimin rakı olduğunu anladım, Halbuki babamın içki içtğini hiç görmrdim.Demekki bu olay çok olduğu için küçük şişe hep dururdu.
Afyon emirdağda çalışırken ir sabah bir köylü geldi. Bağırıyor inliyor doktor kulağımı kes çıkar ne yaparsan yap diyordu.Aletle kulağına baktığımda 2 mm lik kurtlar kulak zarının arka tarafını oymuşlar.Alkolde dkebilirdim çok acı verir diye yan taraftaki arkadaşa gönderdi kulağı yıkadık. Adamcğızın rahatlaması görülecek şeydi.
Bu Allahın Nemruta verdiği ceza idi.O zaman kimse orta kulağı göremezdi.Bu Allahın kainat kanununa uygun bir mucizesi idi. Rabbim bir sineğe yediremezmi onun gücü her şeye yeter.
3- üçüncü olak bir dinsizin kendince kursnın yanlışlarını çıkardığını zanneden zavalı bir nörologun Testiler erkek yumurtalarının fonsiyonunu bahseden videosundan bahsederken Tarık suresinde meninin veya testisin( benim arapcam yok) inmesinden bahsederken bak kuran meninin bel iile kaburga kemiklerinden iner çıkar diyor bakın bilim testislerden çıktığını söylüyor. Kuranı yalanlamaya çalışıyordu. İnsan embriolijini inceleyince Allah bu güne mucize olsun diye onun (testislerin) ilk oluştuğu yer 5-6 haftada böbreklerle aynı mevkide kuran ın bahsettiği yerde oluşup anne karnında bebek gelişimini tamaladıkça aşağı doğru iner doğuma yakın kasık kanalından çıkarak torbaların içine iner. Doğrusunu allah bilir.