Ellerinde kelepçeler.. Takılan kelepçelerin üzerinde de güller.. Dikkatle nazar etmeyenler güllere aldanıp, alkışlayarak uğurladılar onu.. Halbuki O hapse gidiyordu..
Suçu yalnız ve yalnız Hakikati haykırmaktı. Evet hakikati haykırmak suçsa ben de suçluyum! Çünkü tam 666 gün boyunca en gür sesimle haykırdım hakikati!
Evet güllerle kamufle edip kelepçeler takılan ve hapse atılan Risale-i Nur du! Ben de Yeni Asya’yım!
Dediler ki “Elhamdulillah Risaleleri artık devlet basacak!”
Dedim ki “Bu kelepçenin gül ile kamufle edilmesidir kanma! Üstad devlet de bassın demiş, yalnız o bassın değil! Sakın aldanma!”
Dediler ki “Ama bak biz de basıyoruz.. Elhamdulillah.”
Dedim ki “Peki ya Risale-i Nur’un naşir-i efkârı ünvanına sahip Yeni Asya neden basamıyor? Hem hüküm artık padişahınsa yarın sana da basamazsın derse ne yapacaksın! Sakın aldanma!”
Dediler ki “Sadeleştirmenin önüne geçildi..Elhamdülillah.”
Dedim ki “Sadeleştirmenin değil Risale-i Nur’un önüne geçildi. Evet haklısın, O’nu tamamen yasaklamak sadeleştirmenin de önüne geçer. Ama bil ki aziz kardeşim asıl, Risale-i Nurların tam serbestiyeti sadeleştirmelerin de sahteleştirmelerin de önüne geçer. Hem bilir misin ki bu süreçte sadeleştirmelerin basımı devam etti. Hem bilir misin ki sadeleştirmeleri satanlara atanan kayyım, işine gelmeyen her kitabı raftan kaldırdı da o sarı risalelere zinhar dokunmadı!”
Dediler ki “Mesele senin basamaman.. Yoksa senin derdin bu değil”
Dedim ki “Hayır!! Binler defa hayır! “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyeceğime ölmeyi yeğlerim” Üstadım gibi. Ben hakkın yanındayım! Hak diyor ki “Risale-i Nur umumun malıdır! Hakikatler hiçkimsenin inhisarı altına alınamaz! Hak aldatmaz! Hakikatbin aldanmaz!”. Ben hakikatbinim! Aldanmam! Aldanana da kanmam! Bu ne enaniyet deme sakın!
Zübeyir Ağabeyin dediği gibi “ders makamı tevazu makamı değildir”, ben ders makamındayım! Onun içindir ki tevazu yapamam! Ben hakikatin gür sesiyim! Risaleme dokunan olursa bağırırım, haykırırım! Hakkı en gür sesimle dünyalara duyururum! Çünkü ben Hakikatin Gür Sesi Yeni Asya’yım!”
Heyhat! Risaleme bir bîkemal ilişti! Üzerine İslâm giysisi giyip çoğu kardeşimi kandırdı!
Heyhat! Risale gözlüğü ile bakanlar aldanmayıp gördü kralın çıplak olduğunu! Ama o gözlük yerine ene ve nefis gözlüklerine ittiba edenler aldandı! Hem çok aldandı! Hem de bir çok masumu aldattı!
Heyhat! Benim gaye-i hayatım Risale-Nurların naşir-i efkârlığını yapmaktır! Hayat ve yaşama gayem olanı elimden aldırmam! Almaya çalışanın eline Nurdan pençelerimi takarım! O nurlarla onu parçalarım! Çünkü ben Hakkın yanındayım, hiç kimsenin hatırını Risale-i Nur gibi bir hakka feda etmem, edemem!
Ey Risale-i Nur! Hamdolsun Cenâb-ı Hak senin yaban ellere verilmene müsade etmedi. 666 gün boyunca nöbetteydik hürriyet için. Beni de, sana verilen ve hakkın olan bu hürriyete vesile kıldı elhamdülillah! Hem her şerde bir hayır vardır derler! Bu şerle mücadele ederken yine benim elimi vesile kılıp Seni artık sadeleştirme zulmünden de kurtardı Cenâb-ı Hak! O bîkemal sana zulmedeceğim derken Allah ihmal etmedi imhal etti ve o mühlet bitince de planlarını tersine çevirdi! Onlar, hapsedeceğim derken Allah tam serbest ve hür bıraktı! Onlar Sahteleştirileceğim derken Allah tam muhafaza etti! Elhamdülillah!
Ne enteresandır ki şeytan ve deccalı temsil eden 666 sayısına tevafuk edip esaretinden tam 666 gün sonra özgürlüğüne kavuştu!
Risale-i Nurlar artık özgür. Biliyoruz ki Bîkemal durmayacak.. Yeni bir oyunla çıkacak karşımıza. Ama biz de durmayıp onu bir daha alt edeceğiz inşallah!
Risale-i Nur’un serbestiyeti için binler elhamdülillah.
Hepimize hayırlı olsun. ( Akif ARSLAN )
Benzer konuda makaleler:
- …Ve Risale-i Nur nihayet özgür
- Ben Nurcuyum diyebilmek
- Kadir gecesi nasıl ibadet etmeliyiz?
- Sadeleştirmenin önü kesin olarak kapatıldı
- Bediüzzaman’ı aşmak mümkün müdür?
- Hasan Kalınoğlu Ağabeyin ardından
- Bediüzzaman Said Nursî’nin tesbihatı nasıldı?
- Albay Hulusi Beyin dünyasında Bediüzzaman Said Nursî
- Bediüzzaman, yaşayan Risale-i Nur’dur
- Acele ettim kışta geldim!
- Hayat ne güzel, iman etmek ne güzel
- Kur’ân’da meşveret örneği var mıdır?
- Muhakemat’ın 21. sayfasında yer alan hatimede “haczetmesine de sebep olur.” cümlesini nasıl anlamalıyız?
- Acz, fakr, şefkat ve tefekkür yolu
- Ondan ayrılalı 50 yıl oldu
İlk yorumu siz yazın