
Bediüzzaman zulüm, baskı ve istibdadı reddetti
Çağın afeti teröre Said Nursî’den çözümler. Bediüzzaman totaliter, baskıcı rejimleri hiçbir zaman kabul etmemiş ve karşı çıkmıştır.
Çağın afeti teröre Said Nursî’den çözümler. Bediüzzaman totaliter, baskıcı rejimleri hiçbir zaman kabul etmemiş ve karşı çıkmıştır.
1908’de İstanbul’da Sultan II. Abdülhamid’e bizzat takdim etmek istediği, ancak bürokratik engellere takılan, ardından halefi Sultan Reşad’la, refakaten katıldığı Rumeli gezisinde görüşmeye muvaffak olup, Kosova için düşünülen, ancak oranın Balkan Harbinde istilâsıyla akim kalan üniversite […]
Yeni Asya’da çalışmaya başladığımız 1978 senesinde Türkiye, 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak için tezgâhlandığı daha sonra ortaya çıkan anarşi ve terör olaylarıyla sarsılıyordu.
Hem ehl-i siyasete hiç münasebetimiz olmadığı halde, kat’î bilsinler ki, bu memlekette, bu asırda, milleti anarşilikten, tereddî ve tedennî-i mutlakadan kurtaracak yegâne çaresi, Risâle-i Nur’un esasatıdır.
Büyük bir vatansever olan Said NursÎ; Bu vatan ve bu milletin anarşilikten, terörden, kaostan, büyük tehlikelerden kurtulmasının beş temel esasa bağlı olduğunu söyler:
“Said Nursi’yi ağlatan, bugün yaşadığımız anarşidir, bugün yaşadığımız terördür.
Müslüman coğrafyanın her yanından kan ve göz yaşı damlıyor. Bize ne oldu? Biz niye bu hale düştük? Ümmetin bu gözyaşı nedir Allah aşkına? Neler oluyor? Kimler bizi bu hallere düşürdü?
Risâle-i Nur ve ondan tam ders alan biz şakirtleri, değil dünya siyasetlerine, belki bütün dünyaya karşı da Risale-i Nur’u âlet edemeyiz ve şimdiye kadar da etmemişiz. Biz ehl-i dünyanın dünyalarına karışmıyoruz. Bizden zarar tevehhüm etmek […]
Dünyanın gidişatını okuyabilen, hele Türkiye’deki Süfyanî Deccaliyetin mahiyetini bilen kimse, dahilî mücadelede kanlı-silâhlı bir boğuşmanın içine girmez.
Üstad Bediüzzaman: “Bazı eşhasın hatasından gelen bu musîbet (İzmir zelzelesi), bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?” şeklindeki soruya, “Umumî musîbet, ekseriyetin hatasından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nasın o zalim eşhasın harekatına fiilen veya
Ülkemiz ve dünyanın sair milletlerini alâkadar eden her meselede fikir beyan eden Said Nursî, fikirlerini izhar ederken, Kur’ân’ın evrensel manadaki hususiyeti içinde kalarak hedefleri belirler.
Günümüzde despotluk, ırkçılık, menfî milliyetçilik ve benzeri şeylerin, insanlığın birlik ve beraberliğini, barış ve huzurunu sağlamaktan çok uzak olduğu artık anlaşılmıştır.
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin birinci hedefi olan Risâle-i Nur yoluyla “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş olduğunu bütün dünyaya ilân ve ispat etmesinin” 1 yanında, ikinci bir hedefi olan
Şu anda gündemde olan “Demokratik Açılım” başlıklı mesele tartışılmaya devam ediyor. Ümidimiz ve temennimiz odur ki, milletimiz için en güzel ve hayırlı neticeyle neticelensin.
Semavi üç büyük dinden biri olan Musevilik; sonradan tahrif edilen şekliyle Yahudilik, Hz. Musa’ya Tevratla gönderilen dindir. Bu dinin mensuplarına Yahudi denilmektedir ve ilk müntesipleri İsrailoğulları kavmidir. Yahudi kavramı, kelime itibariyle “tevbe etti” manasında, İsrail […]
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur