Risale-i Nurun Şahs-ı Mânevisi, aldanmaz ve aldatmaz
Asrımızda, İslâmiyetin doğru bir şekilde yorumlanması ve doğru İslâmiyet prensiplerini de hayatımızın her safhasında fiillerimizle göstermek büyük bir önem arz ediyor.
Asrımızda, İslâmiyetin doğru bir şekilde yorumlanması ve doğru İslâmiyet prensiplerini de hayatımızın her safhasında fiillerimizle göstermek büyük bir önem arz ediyor.
Tahmidiye, Cevşenin on iki bölümünden bir bölümünü oluşturan çok müessir bir duâdır. Hazreti Ali (ra) Efendimiz ismi azam olarak kendine kabul ettiği Ferd, Adl, Hay, Kayyum, Hakem, Kuddüs olan altı esmayı, 19 ukdeden oluşan ve […]
İmân, duâyı bir vesîle-i katiye olarak iktizâ ettiği; ve fıtrat-ı insaniye onu şiddetle istediği gibi, Cenâb-ı Hak dahi “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?”
Mübarezeye, lügatte; kavga, mücadele, çatışma anlamları verilmektedir.
Hz. Cebrail’in (as). “ İçinde İsm-i Azam ile en kapsamlı kasem bulunan büyük bir dua” diye tarif ettiği Celcelutiye Duası, Rabbimizin Efendimize (asm) hediye olarak ihsan ettiği hazine değerinde bir duadır.
Bismillah her hayrın başıdır “Bismillâh her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.[1]” Bismillah her hayrın başı, hayırlı işlerin mukaddemesi ve Sözler’in kapısının eşiği, Birinci Söz’ün ilk cümlesinin ilk kelimesi.
Risâle-i Nur Külliyatı’nda dikkat çeken bahislerden birisi de ‘Yedinci Söz’dür.
Cevşen, Farsça kökenli bir kelime olup, “bir tür zırh, savaş elbisesi” manasına gelmektedir. Terim manası Şii kaynaklarında Ehl-i Beyt tarikiyle Hz. Peygambere isnat edilip, Cevşen-i Kebir ve Cevşen-i Sagir olarak bilinen, metinleri birbirinden farklı iki […]
Sonsuz cemal ve kemalin zaman ve mekânın yokluğunda gizli güzelliğin; sonsuz gözükme meyli, ilâhî “kün” âvâzını netice verdi. Öyle bir sadâ koptu ki,
Tebbet Sûresi’nde Rabbimiz Ebû Leheb’e lânet ve bedduâ eder. Hem tebbet, “kurusun” mânâsına bedduâdır, Ebû Leheb hakkında inmiştir.
“İnsan, şecere-i hilkatin meyvesi olduğundan, meyve gibi en uzak ve en câmi ve umûma bakar ve umûmun cihetü’l-vahdetini içinde saklar bir kalb çekirdeğini taşıyan ve yüzü kesrete, fenâya, dünyaya bakan bir mahlûktur.
Risâle-i Nur’un bir hülâsası olan Âyetü’l-Kübra ve Hizb-i Nuriyenin bir Hülâsatü’l-Hülâsası hükmünde otuz üç kelime-i tevhidin namaz tesbihatındaki eskiden beri okuduğum ve
Çok zâhirî musîbetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur. Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir.
Bütün mevcudattan sorulan, bütün ukûlü [akılları] hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş suâl-i azîm olan
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur