Bediüzzaman Said Nursî: Kabrimi bir iki talebemden başka…
Benim kabrimi gayet gizli bir yerde, bir iki talebemden başka hiç kimse bilmemek lâzım geliyor.
Benim kabrimi gayet gizli bir yerde, bir iki talebemden başka hiç kimse bilmemek lâzım geliyor.
En büyük kıt’a olan Asya’nın en geri kalmasının bir sebebi, o şûrâ-yı hakikiyeyi yapmamasıdır. Asya kıt’asının ve istikbalinin keşşafı ve miftahı şûrâdır.
“Cihanın bütün aslanlarının bağlandıkları bir zinciri, hilekâr bir tilkinin koparmasına imkân var mıdır?”
Molla Said, Ermeni çoluk çocuğunu serbest bıraktı; onlar da, Rusların içerisindeki ailelerinin yanına döndüler. Bu hareket Ermeniler için büyük bir ibret dersi olup, Müslümanların ahlâkına hayran kalmışlardı.
Hükûmetin laik cumhuriyeti dîni dünyadan ayırmak demek olduğunu biliyoruz. Yoksa, hiçbir hatıra gelmeyen dîni reddetmek ve bütün bütün dinsiz olmak demek olduğunu, gayet ahmak bir dinsiz kabul eder. Evet, dünyada hiçbir millet dinsiz olarak yaşamaz. […]
“Onlar yeryüzünde hep bozgunculuğa koşarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” (Mâide Sûresi: 64.) Sen Yahudîleri, hayata karşı insanların en hırslısı olarak bulursun.” (Bakara Sûresi: 96.) “Onların çoğunun günaha, zulme ve haram yemeye koşuştuklarını görürsün. Ne kötü […]
Hem Büyük Deccalın, hem İslâm Deccalının üç devre-i istibdatları mânâsında üç eyyam var. “Bir günü, bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üç yüz sene yapılmaz…”
Beşeriyeti dehşetli sadmelere uğratan, tehdit eden, anarşiliğin, ifsat ve tahribin, yegâne çaresi ancak ve ancak İlâhî, semâvî bir dinin ezelî ve ebedî hakikatleridir, hakikat-i İslâmiyettir.
Zaman olur zıd, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız, mânânın zıddıdır. Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş. Esarete hürriyet nâmı verilmiş.
Hazreti Üstad’ın namaz ibadeti esnasında, yüksek derecedeki ruh halini bilmek elbette mümkün değildir. İç âlemindeki yüksek huzur ve huşunun zahiri yüzüne yansıyanlara şahit olanlar, o muhteşem insanın hayat kesitlerini yakından görme saadetine mazhar olanların anlattıkları, […]
Allah’ın kelâmı, fermanı, hitabı, mükâlemesi, hutbe-i ezeliyesi ve hikmetfeşan bir kitab-ı mukaddesi olan yüce kitabımız “Kur’ân-ı Azimüşşan, bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine ve
Kelâm, aklı önplana alarak gerçeklere ulaşmaya çalışan İslâm felsefesidir, diyebiliriz. İman, itikat, inanç esaslarını ispat eder. Kelâm,
Kur’ânî temel düstur “Cihad”ın “maddî cihad” olarak telakki edilmesi, Peygamberimizin, bin müşrike karşı üç yüz Sahabeyle kazanılan İslam’ın en büyük harbi Bedir gazâsı dönüşü, ”cihad-ı asgardan (en küçük cihaddan) cihad-ı ekbere (en büyük cihada) dönüyoruz” […]
İslâm’ı tebliğ ve hizmet Gerçek şu ki, insanlığın sulh ve selâmeti için vahyedilen hak din İslâmiyetin, dini dünyaya âlet eden “siyasî İslâmcılık”la politize ve “cihadist” terör örgütleri üzerinden terör ve şiddete âlet edilmesi en evvel […]
Mânevî cihad, tenvir ve irşaddır Kur’ân’daki “cihad emri”nin doğru anlaşılması için öncelikle mevzu ile ilgili bütün âyetlerin ve hadislerin bütünüyle
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur