Beyanat ve Tenvirler, Sayfa 110
“Sen her cihette siyaseti, dine, Şeriata alet ediyorsun ve dine hizmetkar yapıyorsun ve yalnız Şeriat hesabına hürriyeti kabul ediyorsun. Ve meşrutiyeti de meşrûiyet suretinde beğeniyorsun. Demek hürriyet ve meşrutiyet Şeriatsız olamaz. Bunun için seni de “Şeriat isterizö diyenlerin içine, Otuz Bir Mart’a dahil ettiler.”
Eski Said onlara demiş ki:
“Evet, millet-i İslamiyenin sebeb-i saadeti yalnız ve yalnız hakaik-ı İslamiye ile olabilir. Ve hayat-ı içtimaiyesi ve saadet-i dünyeviyesi Şeriat-ı İslamiye ile olabilir. Yoksa adalet mahvolur. Emniyet zir ü zeber olur. Ahlaksızlık, pis hasletler galebe eder. İş yalancıların, dalkavukların elinde kalır. ”
Hutbe-i Şamiye, s. 79.
Ey kardeşlerim! Kırk beş sene evvel Eski Said’in bu dersinden anlaşılıyor ki, o Said siya-setle, içtimaiyat-ı İslamiye ile ziyade alakadardır. Fakat sakın zannetmeyiniz ki, o, dini siyasete alet veya vesile yapmak mesleğinde gitmiş. Haşa, belki o bütün kuvvetiyle siyaseti dine alet edi-yormuş. Ve derdi ki: “Dinin bir hakikatını bin siyasete tercih ederim.” Evet, o zamanda kırk-elli sene evvel hissetmiş ki, bazı münafık zındıkların siyaseti dinsizliğe alet etmeye teşebbüs niyetlerine ve fikirlerine mukabil, o da bütün kuvvetiyle siyaseti, İslâmiyetin hakaikına bir hizmetkar, bir alet yapmaya çalışmış.
Fakat o zamandan yirmi sene sonra gördü ki: O gizli münafık zındıkların Garplılaşmak bahanesiyle siyaseti dinsizliğe alet yapmalarına mukabil, bir kısım dindar ehl-i siyaset, dini, siyaset-i İslamiyeye alet etmeye çalışmışlardı. İslâmiyet güneşi yerdeki ışıklara alet ve tabi olamaz. Ve alet yapmak İslâmiyetin kıymetini tenzil etmektir, büyük bir cinayettir. Hatta Eski Said o çeşit siyaset tarafgirliğinden gördü ki:
Bir salih alim kendi fikr-i siyasîsine muvafık bir münafığı hararetle sena etti ve siyasetine muhalif bir salih hocayı tenkid ve tefsik etti.
Eski Said ona dedi: “Bir şeytan senin fikrine yardım etse rahmet okutacaksın. Senin fikr-i siyasiyene muhalif bir melek olsa lanet edeceksin.” Bunun için Eski Said:** dedi. Ve otuz beş seneden beri siyaseti terk etti. HAŞİYE
Hutbe-i Şamiye, ss. 52-53.
**Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah’a sığınırım.
HAŞİYE: Siyaseti Yeni Said bütün bütün terk ettiği için bakmadığından, Eski Said’in siyasete temas eden Hutbe-i Şamiye dersinin (onun yerine) tercümesi yazıldı. HAŞİYE
HAŞİYE: Hem Üstadımızın yirmi senelik hayatı ve yüz otuz parça kitabı ve mektupları, üç mahkeme (*) ve hükûmet memurları tarafından tam tedkik edildiği ve aleyhinde çalışan zalim mürted ve münafıklara karşı mecbur da olduğu halde, hatta idamı için gizli emir verildiği halde, dini siyasete alet ettiğine dair en ufak bir emare bulamamaları, dini siyasete alet etmediğini kat’î isbat ediyor. Ve hayatını yakından tanıyan biz Nur Şakirdleri ise, bu fevkalade hale karşı hayranlık duymakta ve Risale-i Nur dairesindeki hakikî ihlasa bir delil saymaktayız.
Nur Şakirdleri
(*) Şimdi yüz mahkeme.
Benzer konuda makaleler:
- Risale-i Nur, Nur Talebeleri ve Siyaset
- Demokratlar Nurcular ile müttefiktir
- Dini siyasete değil, siyaseti dine âlet etmek
- Bediüzzaman; Dini siyasete, siyaseti dine alet etmek ne demektir?
- Dini siyasete, siyaseti dine alet etmenin farkı
- Siyaset yoluyla hizmet ve politik prensipler
- NUR TALEBELERİ VE SİYASET
- Risale-i Nur’un mühim bir düsturu:“Eûzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaseti”
- Siyâset-i âliye-i İslâmiye
- Bediüzzaman’ın Ayasofya hakkındaki görüşleri
- Âlem-i İslâmın reçetesi “Hutbe-i Şamiye”
- Risale-i Nur Eksenli Siyaset ve Sebeb
- Bediüzzaman neden demokratları destekler?
- Bediüzzaman’ın siyaset stratejisi
- Bediüzzaman’dan içtimâî-siyasî tesbitler
İlk yorumu siz yazın