Kim ne dedi?

Abdülkadir Badıllı

“İsmini nasıl duydum” “Bu fakir, Urfa’nın çevresindeki sakin, nim-bedevi, ekrad aşairinden birisi olan Badıllı aşiretinin çok eskiden beri an’anevi bir şekilde devam edip gelen ve beyleri olarak bilinen kısmından ve bir derece dinine merbut bir […]

Menfî ve Müsbet Siyaset

Risale-i Nur’dan Seçmeler

Şeriat-ı garrâ, kelâm-ı ezelîden geldiğinden, ebede gidecektir. Nefs-i emmarenin istibdad-ı rezilesinden selâmetimiz, İslâmiyete istinad iledir. O hablülmetine temessük iledir. Ve haklı hürriyetten hakkıyla istifade etmek, imandan istimdad iledir. Zira, Sâni-i Âleme hakkıyla abd ve hizmetkâr […]

Ubudiyet

Risale-i Nur’da Evrad, Ezkar ve Münacat

Zübeyir Gündüzalp: Evrad, hizmetin lezzetini arttırır Mimsiz medeniyet; insanoğlunun derd-i maişet ile hayata ve de dünyaya perestişane saldırmasına yahut bağlı kalmasına sebep olurken, onu asıl yaratılış amacından kopuk bir düzene giriftar etmiştir. Bu koşuşturmanın içerisinde […]