Neden siyasetli cereyanlara girmemeliyiz?
Sual: Risale-i Nur’daki din ve siyaset ölçülerini tam almış olan birisinin, kendi adına siyaset ile uğraşmasında ve bu yol ile dine hizmet etmesinde bir sakınca var mıdır?
Sual: Risale-i Nur’daki din ve siyaset ölçülerini tam almış olan birisinin, kendi adına siyaset ile uğraşmasında ve bu yol ile dine hizmet etmesinde bir sakınca var mıdır?
Bediüzzaman hazretleri “Hakikat namına ve imanı kurtarmak ve bid’alardan muhafaza etmek hesabına… Alevleri fena cereyanlara kaptırmamak, müfrit Rafizîlik ve siyasi Bektâşîlikten muhafaza etmek… … Ehl-i imanın vahdetine zarar veren siyasi cereyanlardan Alevileri korumak ve Ehl-i […]
Emirdağ Lâhikasındaki ‘Kalbe İhtar Edilen Hakikat“ etrafında bize seyr ü sefer yaptıran üçüncü makaledir. Zihni fazla yormadan, hemen ifade edelim ki, bu hakikat dersinde geçen, “İttihad-ı İslâm“ bir gayedir, bir hedeftir. Ama partisi değil! Bediüzzaman […]
Bu yazı, daha önce yazdığımız ‘Müsbet Hareket ve Cercis Aleyhisselâm’ adlı yazımızın bir zeyli olarak da kabul edilebilir.
Üstadın “Sakın, sakın, harice bakan cereyanlar, hususan siyaset cereyanları sizi tefrikaya düşürmesin” şeklindeki uyarısını hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmamamız gerekiyor.
Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatında birçok kumandan, paşa, hoca, şeyh, müdde-i umûmî, vali, asker, hâkim, muallim ile sayısız insan vardır. Bunların bir kısmı kendisine dostâne davranırken, bir kısmı ise adavetkârâne tavır göstermiş ve muameleler yapmışlardır. O, şahsına […]
İhlâs, kalbî bir ameldir. Kullukta harika sadâkat ve fevkalâde metânettir. İhlâs, İslâmiyetin bir esâsıdır. Rızâ-i İlâhî cihetinde Kur’ân’ın ders verdiği hükümler ve kudsî hakîkatlere ait harekât ve a’mâldir.
“Karşımızdaki dinsiz anarşist ve millet ve vatan düşmanlarıdır.1” Dinsizler ve anarşistler, zehirlemekten zevk alan akrep misilli ve habîs rûhludurlar. Öldürmekten ve yok etmekten menhus bir lezzet alırlar. Âciz ve çaresizdirler.
Siyaset, basitçe, idare etmek ve yönetmek anlamlarına gelen ‘siyasa’ kökünden gelir. Bu durumda, ‘siyasa’yı kendine iş edinen bir özne ve ‘siyasa’ya konu olan bir nesne gerekir.
1- “İşte şimdi salâhat ve mahareti, tabir-i âharla fazîleti ve hamiyeti, nur-u kalb ve nur-u fikri cem’ edenler, vezâife kifayet etmezler. Öyle ise, ya maharettir veya salahattir. San’atta maharet ise, müreccahtır.” (Münâzarât)
Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur yoluyla Kur’ânî mesleklerin en sağlam ve en selâmetlisini bizlere sunmuştur. Enbiya ve Sahabe mesleğinin bir cilvesi olan ve “acz, fakr, şefkat ve tefekkür”den oluşan Risale-i Nur mesleğinin “ihlâs, uhuvvet, tesanüd, sadakat, […]
Sakın, sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihat etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin.
Zaman olur zıd, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız, mânânın zıddıdır. Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş. Esarete hürriyet nâmı verilmiş.
Risâle-i Nur Külliyatında müsbet siyaset için muktesit meslek tabiri kullanılır. Böylece siyasette de ifrat ve tefritten âzâde orta yolu gösteren muktesit, yani israfsız iktisatlı bir yol olan müsbet siyasetin var olduğu görülür.
Siyasî vazife için Bediüzzaman Hazretlerinin “Risâle-i Nur’un şakirdleri siyasetten çekilmeleri ve karışmamaları çok isabetlidir. Ve vazife itibariyle
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur