Yüzbaşı Re’fet Bey ve Barla’lı Mustafa Çavuş

Kutsi nur hizmeti içinde, Nur’un iki kahramanı, iki asilzade vatan evlatları… Bediüzzaman’nın etrafında nur’dan bir halka oluşturan bahtiyar iki sima:Yüzbaşı Re’fet kavukçu ve Barla’lı Mustafa çavuş.

YÜZBAŞI REFET BEY

Barla sıddıklarından Yüzbaşı Refet (Barutçu) Bey, 1886 yılında İstanbul-Beykoz’da dünyaya geldi ve 2 Şubat 1975 yılında Ankara’da vefat etti. Mezarı Karşıyaka/Ankara mezarlığındadır. Refet Bey, harbiye öğrencisiyken hafta sonları meşhur kurra hafızlardan ders almaya başladı. O yıllarda Bayezid Camii’ne giderek güzel sesli hafızları dinlemeyi çok severdi.

Refet Bey anlatıyor:

“Hüsrev Altınbaşak ile birlikte Nur Risalelerini yazarak çoğaltıyorduk. Üstad da üst odada idi. Bir ara kapı tıkırdadı ve açıldı. Birden ne görelim? Üstad Hazretleri elindeki bir çay tepsisinde iki bardak çay ile içeri girdi. Biz heyecan ve mahcubiyetle “aman Üstad’ım” diye fırlayıp elinden tepsiyi almak istedik. “Elini kaldırarak yo yo, ben size hizmet etmeye mecburum” dedi.

Aman ya Rabbi bir de mecburiyet ekliyor! Bu ne tevazu? Bu ne nezaket? Ben bu nezaket ve tevazuyu ne mekteb-i aliyede, ne de mekteb-i harbiyede ve ne de ailemde hiçbir yerde görmedim.’’ (Nur’un Kahramanları, 54 – Nurs Yolu, 93)

İşte Üstad’ın sosyal ilişkilerdeki bütün aleme örnek olacak nezih tavrı, günümüz sosyal hayatı içinde bu tutum ve davranışlara ne kadar da ihtiyaç vardır değil mi?

Gönüller Sultanı Aziz üstad’ı çok yakından tanıyarak ona talebe olmanın saadetini yaşarken, Üstad’ın Mektubat risalesinde, sorduğu suallere mukabil bir çok mevzuun izharine sebep olmuştur Re’fet bey.

Rütbeli Askerliğinin ardısıra, Hazret-i üstad’a ve Nur’lara ram olan Yüzbaşı Refet Bey, Aziz üstad’ı 1910’ lu yıllarda, subay arkadaşıyla birlikte Bayazıd Camiinde büyük bir huşu içinde namazını eda ederken Üstadı, arkadaşı vasıtasıyla uzaktan tanır. Aradan yıllar geçer, kader-i İlahinin sevki ile Refet Bey de Üstad’a talebe olur ve kudsi davanın hamallığını deruhte eder.

Ömrünü kutsi Nur davası içinde tüketen Rafet Bey, aslen İstanbul, Beykoz doğumlu olan Barla sıddıklarındandır. Mukaddes davanın  çilesini Üstad’ıyla birlikte çekenlerden olan Rıfat Bey,  2 Şubat 1975 yılında ahirete intikal etti. Mezarı Ankara Karşıyaka mezarlığındadır.

Allah gani gani rahmet eylesin..

BARLA’LI MUSTAFA ÇAVUŞ

Hazret-i Üstad’ın kıymetli şahsiyetiyle, mübarek bir hâl alan Barla’daki mekânları gezip, oralardaki Nur izlerini solurken Barlalı Marangoz Mustafa Çavuş’un Üstadına kalması için “Buyur, şereflendir ya Üstadım!” diyerek kapısını açtığı hanesine de uğramıştım. Barla’nın yüksek bir yerine nazır, Üstadla geçen mübarek günlerin izlerini taşıyan ve dimdik ayakta kalan Mustafa Çavuş’un evini ziyaretimiz akabinde, o zamanlar hayatta olan oğlu (şimdi merhum) Mehmet Güvenç Ağabeyi de ziyaret etmiştim.

Bir öğlen namazı vaktinde Üstadın namaz kıldığı camide namaz sonrası görüştüğümüz Mehmet Ağabey bize tebessüm içinde, nazik ve nezih hâliyle “Hoş geldiniz” diyordu.

Üstad, Marangoz Mustafa Çavuş hakkın bir mektupta şunları ifade eder:

“Merhum ve kıymettar ve çok vefakâr ve fedakâr ve sekiz sene bana hizmet eden bir kardeşimiz Marangoz Mustafa Çavuş”(Kastamonu:159)

Üstad’ın Barla yıllarında, evini ona tahsisle birlikte, sadık bir şekilde Üstad’a ve nurlara bağlılıkla birlikte hizmet eden Mustafa Çavuş Nur’un kahramanlarından olup, Barla sıddıklarındandır.

2 şubat 1934 tarihinde rahmet-i rahmana kavuşan Mustafa Çavuş’un mezarı Barla Kabristanındadır.

Allah rahmet eylesin.