Risale-i Nurlar

Risale-i Nurlar; bu ülke insanlarını ve ülkemizi komünizm fikrinden, masonluk belâsından kısaca dinsizlik afetinden koruyan ve koruyacak olan, aynı zamanda İslâm âlemini ve bütün insanlığı aydınlatan ve irşad eden ve edecek bir rehber, bir başvuru külliyatıdır.
İşte bu Külliyat ki, geçen asırda çıkmış ve o asrın ve zamanımızın ve kıyamete kadar (inşallah) ki zamanın bütün insanlarının imanî, fikri, İslâmî, ruhî, kalbî ve aklî ihtiyaçlarına cevap verebilecek kapasite ve özelliktedir.

Çünkü Risale-i Nur’lar, Kur’ân’dan süzülmüş nur katreleridir. Kur’ân’ın yaptığı ve kıyamete kadar da yapacağı, vazifeyi yapan, tamamlayan 130 parçadan oluşan eserler Külliyatıdır.

Öyle bir tefsirdir ki bu Külliyat, âyetler sıra ile değil, insanların imanî, İslâmî, aklî, fikrî ve kalbî ihtiyaçlarına göre, adeta seçilerek âyetler tefsir edilmiştir.

Onun içindir ki; “Bir sene bu Risaleleri ve dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın (veya yaşadığı zamanın) mühim ve hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risale-i Nur şakirtlerinin (talebelerinin) bir şahs-ı manevisi var; şüphesiz o şahs-ı manevî bu zamanın bir âlimidir.” (Lem’alar.171)

Risale-i Nurlar aynı zamanda bir eczane hükmündedirler. Kendi hastalıklarımıza en uygun ilâcı, kendimiz için, neye ihtiyacımız (kalbi, aklî, ruhî, maddî vs) varsa, o yaralarımıza günlük hayatımızın içinde olmak şartıyla, en doğru an ve kesiti belirleyip, karşılığını ihlâslı bir şekilde geçekten istifade etmek için kalbimizin mutmain olması için anlayarak ve kabul ederek okumalıyız.

Bu arayış sonucunda, bulduğumuz bir cümle/kelime, bize, “İşte, aradığım tam buydu” dedirmelidir ki, sonuç istediğimiz gibi, yani olumlu olsun.

Çünkü biliyoruz ki; “Risale-i Nur’un mesaili ilimle, fikirle ve kasti bir ihtiyarla değil, ekseriyeti mutlaka ile sünûhat, zuhurat, ihtarat ile oluyor. (Kastamonu.163)

“Ekseriyet-i mutlaka ile biz Risale-i Nur şakirtleri, Risale-i Nur hizmetini her belâya, her derde bir çare, bir ilâç bulmuş; her gün hizmet derecesinde maişette kolaylık, kalpte ferahlık, sıkıntılarımıza genişlik hissediyoruz, görüyoruz. Elbette bu dehşetli yeni belâlara ve musîbetle karşı da yine Risale-i Nur’un hizmetiyle mukabele etmemiz lâzımdır…” diyoruz ve demeliyiz.