Risale-i Nur: Tarihçe-i Hayat Fihristi
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ
Hayatı-Mesleği-Tercüme-i HâliÖn söz . . . Medine-i Münevvereli bir âlimin Üstad Bediüzzaman Said Nursî’yi muhtelif yönleriyle
anlatan bir yazısı.Giriş . . .
Bu Tarihçe’yi hazırlayan Üstadın hizmetkârlarının kaleme aldığı bir takdim yazı
sı olup, Tarihçe-i Hayat’ın hazırlanmasında nasıl bir üslûp ve tarz ihtiyar edildiği, böyle bir eserin hazırlanmasının maksadının ne olduğu izah edilir.
BİRİNCİ KISIM: İLK HAYATI
Bediüzzaman Hazretlerinin doğumundan ilk sürgün edildiği 1925 yılına kadar geçen hayatına dair kısmı anlatılır. Bu dönemde Üstadın tahsil hayatı, Doğu vilâyetlerinde halkı aydınlatmak için yaptığı çalışmaları ve bu maksatla tesisini düşündüğü üniversitenin gerçekleştirilmesi için İstanbul ve Ankara hükümetleri nezdindeki çalışmalarından bahsedilir. Birinci Dünya Harbi ve Millî Mücadele
yıllarındaki hizmetleri, Büyük Millet Meclisi ile olan çalışmaları anlatılır. Cumhuriyetin
ilânından sonra Doğuda cereyan eden hâdiselerde yatıştırıcı rol oynamasına rağmen,1925’in başından itibaren sürgüne çıkarılır.
İKİNCİ KISIM: BARLA HAYATI
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin şark vilâyetlerinden sürgüne gönderildiği Isparta’nın Barla nahiyesindeki 8,5 yıllık hayatı anlatılmaktadır. Barla’nın Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında fevkalâde büyük ehemmiyeti vardır. Zira “Kur’ân’ın manevî bir mu’cizesi” dediği bu asrın Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’ların telifine başladığı yer burasıdır.
ÜÇÜNCÜ KISIM: ESKİŞEHİR HAYATI
1935 senesinin 11 aylık bölümünde bulunduğu Eskişehir hapishanesindeki hayatıdır. Üstad Hazretleri, “Gizli cemiyet kuruyor, rejim aleyhindedir; rejimin temel nizamlarını yıkıyor” gibi bahanelerle Barla’dan talebeleriyle birlikte alınarak
Eskişehir’e sevk edilir. Burada, asıl sebep olan “cemiyetçilik” gibi suçlardan değil, bir eserinde Kur’ân’ın tesettürle ilgili ayetini izah ederken kullandığı iki cümle sebebiyle talebeleriyle birlikte 11 ay hapse mahkûm edilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM: KASTAMONU HAYATI
1936 yılının baharında Eskişehir hapsinden tahliye olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, bu sefer de Kastamonu’da gözetim altında ikamete mecbur edilir. Burada uzunca bir müddet polis karakolunda, daha sonra da tam karakolun karşısındaki bir evde kontrol ve gözetim altında tutulur.
BEŞİNCİ KISIM: DENİZLİ HAYATI
Sekiz senelik Kastamonu ikametinden sonra yine “cemiyetçilik, halkı hükümet aleyhine çevirmek, inkılâplar aleyhinde bulunmak” gibi ithamlarla Denizli Ağır Ceza Mahkemesine yüz yirmi altı talebesiyle beraber sevk edilir.1943 baharında geldiği Denizli’de mahkeme safahatı boyunca hapiste tutulan Üstad Bediüzzaman ve talebeleri, 1944 baharında mahkemenin beraat kararı vermesiyle birlikte,hapisten alınıp Afyon’un Emirdağ kazasına götürülür.
ALTINCI KISIM: EMİRDAĞ HAYATI
Üstad Bediüzzaman Hazretleri,1944’ün baharında geldiği Emirdağ’da 1947 senesinin sonuna kadar sıkı bir tarassut altında ikamet ettirilir. Ne var ki, buradan da, yine aynı gerekçelerle, 15 kadar talebesiyle birlikte alınarak Afyon Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilir.
YEDİNCİ KISIM: AFYON HAYATI
1948’in Ocak ayında, getirildiği Afyon hapsinde kanunsuz yere tutulan Bediüzzaman Hazretleri,burada son derece sıkıntılı bir hayat geçirir. Mahkeme, Üstada evvelâ 20 ay hüküm vermişse de, karar Temyizde esastan bozulmuştur. Bilâhare Afyon Mahkemesi de bu karara uymuş, ancak karara uymayı 20 ay geciktirerek,Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, işkence ve sıkıntılar altında kanunsuz yere hapiste kalmak zorunda bırakılmıştır.
SEKİZİNCİ KISIM: ISPARTA HAYATI
1949’unEylül’ünde Afyon hapsinden tahliye olduktan sonra tekrar Emirdağ’a dönen Bediüzzaman Hazretleri,1951’in Eylül’ünde Eskişehir’e, oradan da 1,5 ay sonra Isparta’ya geçmiştir. 1950’nin başından itibaren Isparta’ya yerleşen Üstad Bediüzzaman Said Nursî, vefatına kadar hep burada kalmış, ancak muhtelif sebeplerle ve arzusuyla İstanbul, Emirdağ, Eskişehir, Barla gibi yerlere giderek,oralarda değişik sürelerde bulunmuştur.
RİSALE-İ NUR VE HARİÇ MEMLEKETLER