Haliliye Mesleği

şefkat-00003Bediüzzaman Risale-i Nur talebelerinin mesleğini bir cihette “Sahabe Mesleği” diğer cihette ise “Haliliye Mesleği” olarak vasıflandırır.
Risale-i Nur mesleği imana hizmet noktasında “Sahabe Mesleği”dir. İmanda terakki ve tekâmül cihetinde ise “Haliliye Mesleği”dir. Hz. İbrahim’i (as) Allah’a dost yapan ve “Halilullah”1 unvanını kazandıran sır Hz. İbrahim’in (as) “Tefekkür” yolu ile Allah’ın birliğine ulaşmış ve tevhidde terakki etmiş olmasıdır.

Bediüzzaman hazretleri “ Risale-i Nur’un mayası ve meşrebi tefekkür ve şefkat olduğu cihetle, Hazret-i İbrahim’in (a.s.) hususî meşrebi olan tefekkür ve şefkat noktasında tam tevafuk etmek” ifadesi ile bu hususa dikkatlerimizi çekmiştir.2

Yüce Allah İbrahim’e (as) göklerde ve yerdeki mülk ve melekûta ait delilleri gösteriyordu ki kâmil bir imana sahip olsun.3 Zira Allah kendisine göklerin ve yerin melekûtunu göstererek akıl ve istidlal yolu ile “yakînî” bir imanı kalbine yerleştiriyordu. İbrahim (as) “Lâ uhibbu’l-âfilîn” diyerek fani ve âciz olan varlıklardan yüz çevirererek bakî olan ve bütün varlıkları yaratan Allah’a yöneliyordu.  İbrahim (as) yıldızları, ayı ve güneşi görerek bunlar ile Allah’ın birliğine ve ebediyetine istidlal yolu ile ulaşmıştı. İbrahim (as) Allah’ın birliğine akıl ve istidlal yolu ile ulaşmıştı.4

Asrımızda Bediüzzaman hazretleri de İbrahim’in (as) yolundan giderek tevhid ve haşre dair bütün meseleleri akıl ve istidlal yolu ile ispat ederek ortaya koyduğunu görmekteyiz. Bu bakımdan Risale-i Nur mesleğinin “Haliliye Mesleği” olduğunu anlıyoruz.

Şefkat noktasında da İbrahim (as) kendisini ateşe atanlara; beddua etmek yerine; onlar için Allah’tan af ve rahmet dileyerek şefkatini gösteriyordu. Aynı şekilde Bediüzzaman da “şefkat cihetinde masumlar zarar görmemesi için” siyasete fikir odaklı yaklaşmıştır. Fiilen siyasete girmekten de talebelerini men etmiştir. “Çünkü tokata müstehak dinsiz münafıklar onda iki ise, onlarla müteallik yedi sekiz masum biçare, çoluk çocuk, zayıf, hasta, ihtiyarlar var. Belâ ve musibet gelse, o sekiz masumlar o belaya düşecekler. Belki o iki münafık dinsiz, daha az zarar görecek. Onun için, siyaset yoluyla, idare ve âsâyişi ihlâl tarzında, neticenin husulü de meşkûk olduğu halde girmek, Risale-i Nur’un mahiyetindeki şefkat, merhamet, hak, hakikat şakirtlerini men etmiş.”5

Risale-i Nur’un “Haliliye Mesleği”ni takip etmesi Hz. İbrahim (as) gibi “İzzet-i İslamiyeyi” koruması ve “İ’lây-ı Kelimetullahı” gaye-i maksat etmesi yönüyledir.

İhlâs Risalesinde de “Haliliye Mesleğini” “Hıllet” yani samimi dost olmak ve Allah için dostluğu devam ettirmek ve dostluğun gereği olan “en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak” şeklinde izah edilmiştir. Bu Haliliye mesleğinin temelinin de samimi ihlâs olduğu kesin ifadelerle vurgulanmıştır.6

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

serh@yeniasya.com.tr

Dipnot:
1- Nisa, 4:125 /
2- Şualar, 623 /
3- En’am, 6:74–75
4- En’am, 6:76–79 / 5- Kastamonu, 186 / 6- Lem’alar, s.166