Ramazan nefestir

Her an tazelenmeye ihtiyaç duyar bedenimiz. Her nefes ile taze bir kanın, canın, can oluşun kapakçıkları açılır ve yepyenilik pompalanır. Kirli olan, vazifesi bitmiş müzahrefât vücudu terk eder; yerine vazife başına arş emri alan zerreler gelir ve görevine başlarlar. Beden bu sayede ayakta durur, varlığını devam ettirir.

Ramazan bir nefes olarak âleme iner. Bütün kâinat, zerreler, hususan insan bedeni, bu nefesi bizzat içinde hisseder, hüşyar olur. Nefes almanın tazeleyici güzelliği, her soluk aldığımızda nasıl bütün bedenimize yayılıyorsa, Ramazan ayının getirdiği nefes de bütün âleme iner, tazelendirir.

Zerreden seyyarata kadar her mevcut, bu umumi ruhtan hissedar olur, temizlenir. Vazifesi bitenler olduğu yeri terk eder, yeni vazife alanlar görevine başlar.

Nefesin değerini elbette bizatihi nefes problemi çekenler bilir. Sudan çıkmış balık, suya düşmüş insan bilir. Soluğumuz kendimizi aşar bazen. Soluk soluğa kaldığımız, nefesimizi yetirmek için gayret ettiğimiz zamanlar olur. İşte Ramazanın nefesi, soluğu, hem bedenleri, hem cümle varlığı, hatta ruhaniyatı tazeler. Âlem bu solukla ayakta durur, bu ruhla yoluna devam eder. Bu soluk bir duâ olur, yalvarır Yaratıcısına. Rahmet ve minnetin, duâ ve ubudiyetin binbir hali takılır ve arz edilir Rahman’ın katına. Bütün bunlar nefesleniştir. Huzurun daimisine, arş-ı âlâya yükselmektir.

Havva Küçük KONUR