Nurlar’la hizmet her tarafta ilânatla olur

Bu zamanda Nurlarla hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celb etmekle olur.
Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celb etmekle olur.

Lem’alar, s. 400

***

Sâniyen: Bu sırada hem Ehl-i Sünnet gazetesi hem buranın gazetesi hem Zübeyir’in hararetli mukabelesi Nurlarla iştigalleri güzel bir ilânat hükmüne geçtiler. Benim bedelime, benim hoşuma giden bize dair bahislerine bakınız, bana bildiriniz.

Şuâlar, s. 556

***

Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halâskârı olmak cihetiyle, şimdi iki dehşetli manevî belâyı def’ etmek için matbuat ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim:

• O dehşetli belâdan birisi: Hıristiyan dinini mağlûp eden ve anarşiliği yetiştiren şimalde çıkan dehşetli dinsizlik cereyanının, bu vatanı manevî istilâsına mukabil Risale-i-Nur, Sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur’ânî vazifesini görebilir.

• İkincisi: Âlem-i İslâmın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ithamlarını izale etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi. (HÂŞİYE-1)

Ben dünyanın halini bilmiyorum. Fakat Avrupa’da istilâ­kâ­râne hükmeden ve edyân-ı semaviyeye dayanmayan bu dehşetli cereyanın istilâsına karşı Risale-i Nur hakikatleri bir kal’a olduğu gibi, âlem-i İslâmın ve Asya kıt’asının hâl-i hazırdaki itiraz ve ittihamını izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye vesile olan bir mu’cize-i Kur’âniyedir. Bu vatanın, bu milletin vatanperver siyasîleri sür’atle Risale-i Nur’u tab ettirerek resmî neşretmeleri lâzımdır ki, bu iki belâya karşı siper olsunlar. (HÂŞİYE-2)

HÂŞİYE-1: İşte bu hakikat, Risale-i Nur’un –bu mektubun yazılışından on sene sonra– Ankara’da matbaalarda tab edilmesiyle tahakkuk etmiştir.

HÂŞİYE-2: Bu dünya çapındaki büyük şerefe ve en muazzam İslâmî hizmete, ancak yeni hükûmet mazhar olabilmiş; ve büyük bir anlayış göstererek, Risale-i Nur’un matbaalarda 1956 senesinde basılmasına sebep olmakla, millet-i İslâmiyenin büyük bir teveccühünü kazanmakla, kuvvetini çok fazla arttırmak muvaffakiyetini elde etmiştir.

Tarihçe-i Hayat, Emirdağ Hayatı, s. 506

LÛ­GAT­ÇE:

anarşilik: Terör, kargaşa.

edyân-ı semaviye: Vahye istinat eden semavî dinler.

halâskâr: Kurtarıcı.

hâl-i hazır: Şimdiki zaman, mevcut hâl.

hizmet-i imaniye: İman hizmeti.

ilânat: İlanlar, duyurular.

istilâ­kâ­râne: İstilâ edercesine.

iştigal: Meşgul olma.

kal’a: Kale.

lisan: Dil.

matbuat: Basın-yayın; matbaalarda basılıp belirli zamanlarda neşredilen gazete, dergi vb. yayınların tamamı.

sâniyen: İkinci olarak.

Sedd-i Zülkarneyn: Kur’ân’da ismi geçen Zülkarneyn’in, Ye’cüc ve Me’cüc kavminden korunmak isteyenler için Allah’ın yardımıyla yaptırdığı çok büyük ve sağlam set, kale.

sedd-i Kur’ânî: Kur’ân’a dayalı manevî bir set.

şimal: Kuzey.

tab etmek: Matbaada basmak.

tezahür: Ortaya çıkma, görünme.

uhuvvet: Kardeşlik.