Kurşunu evvelâ firar edenler yer!

Peygamber Efendimiz (asm), ahirzaman peygamberidir.
Biz, O’nun (asm) “Hz. Adem’den (as) kıyamete kadar deccaldan daha dehşetli bir fitne yoktur” ihbarıyla, ahirzamanın en dehşetli zaman dilimindeyiz.

Deccalizm/Süfyanizm, Kemalizm doğrudan doğruya imana, Kur’ân’a, ahlâka, mâneviyata saldırıyor.

Biz de ön cephede Deccalizm ile savaşıyoruz.

Bir savaşta şehidler veririz, gaziler alırız!

Malımız da telef olur! Zira savaş bu; oyun ve eğlence değil.

Savaşta “Niye şehit verdik, niye yaralanıyoruz, niye malımız harap oldu!” diye birbirimizle cedelleşemeyiz.

Ayrıca, bu dünya bir imtihan meydanıdır.

“Biz kullarımızı her zaman imtihan ederiz”1

“Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz.”2

Deccalizm/Süfyanizm ile de savaşıp-savaşmamakla da imtihan ediliyoruz.

“İçinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye kadar sizi imtihan edeceğiz.”3

Biribirimizle de, mallarımız, canlarımızla da imtihan edilmekteyiz: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma, fakirlik ile deneriz. Ey Peygamber! Sabredenleri müjdele!4

“Ey insanlar! Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan vesilesi kıldık; bakalım sabredecek misiniz?”5

Bu dehşetli zamanda, cihad-ı manevide, bu savaşta, bu iman küfür mücadelesinde en önemli şey, “dâvâya sadâkat, sebat ve metanettir!” Yani, siperinde sebat etmektir:

Şu hakikate ne dersiniz?

“Sivrisinek tantanasını kesse, bal arısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira, kâinatı nağamatıyla raksa getiren hakaikin esrarını ihtizaza veren musika-i İlâhiye hiç durmuyor; mütemadiyen güm güm eder.6

Sivrisinek tantana, bal arısı demdeme yapar.

Onlar işini terk etse, yani, herşey altüst olsa, biz şevkimizi hiç bozmamalıyız; öyle değil mi?

Dipnotlar:
1- Mu’minûn Sûresi, 30.
2- Enbiya Sûresi, 35.;
3- Muhammed Sûresi, 31.
4- Bakara Sûresi, 155.
5- Furkan Sûresi, 20.
6- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 406.