Bediüzzaman’ın namazı

Hazreti Üstad’ın namaz ibadeti esnasında, yüksek derecedeki ruh halini bilmek elbette mümkün değildir. İç âlemindeki yüksek huzur ve huşunun zahiri yüzüne yansıyanlara şahit olanlar, o muhteşem insanın hayat kesitlerini yakından görme saadetine mazhar olanların anlattıkları, insanı heyecanlandırıyor.
Bu muhterem insanlar, “ Son Şahitler”, “ Nur’un Kahramanları” veya “ O’nun yakın talebeleri” şeklinde tarif edilirler. Onlar, Üstad Hazretlerinin bir çok fevkalâde hallerine şahit olmuşlardır. Üstad’ın namaz kılarken takındığı tavır, onları en çok etkileyen hallerdendir. İşte onların naklettikleri nurlu hatıralardan bazıları:

Üstad’ın namazları nasıl kıldığı ile alâkalı, namaza başlamadan önceki hali, namaza hazırlandığı ve başlaması gibi zamanlarda, o muhteşem haline şahit olanlardan Molla Hamid Ekinci’yi bu hususta dinlemiştik. Üstad’ın namazları nasıl kıldığına dair  şunları ifade etmişti: “Bazen çok namaz kılan âlimler ve hocalar gördüm. Fakat böyle hazin, huşu içinde, heyecan veren tarzda namaz kılan görmedim. ‘Allahu Ekber’ der demez boynu düşer kendine bir hal gelirdi. Hayret ve dehşet içinde kalırdım. Namaz sonundaki tesbihatlar için de, ‘namazın tohumu ve çekirdekleri hükmündedir’ der,  hazin bir şekilde tesbihat yapardı. O’nun ‘Lailaheillallah’ demesi adeta top güllesi gibiydi”. (Bediüzzamanın ilk talebelerinden hatıralar: sayfa : 32)

Namaz ibadetinin şu muayyen beş vakte tahsisinin hikmetleriyle alâkalı sorulan bir suale mukabil, Üstadın Dokuzuncu Söz’de oldukça nefis izahatı mevcuttur. Her bir namaz vaktinin mühim bir inkılâbın başı olduğunu ifade ederek şunları ekler Bediüzzaman: “Her bir namazın vakti mühim bir inkılap başı olduğu gibi, azim bir tasarruf-u İlâhiyenin aynası ve o tasarruf içinde ihsanat-ı külliyesi ilahiyenin birer makası olduğundan Kadir-i zül Celâlle o vakitlerde daha ziyade tesbih ve ta’zim ve hadsiz nimetlerinin ve vakit ortasında toplanmış yekûnuna karşı şükür ve hamd demek olan namaza emredilmiştir.”

Üstad Hazretlerinin namaza hassasiyeti bu hakikatlerden olsa gerektir.

Üstadın namaz ibadetiyle alâkalı bir hatıra sahibi de mühim talebelerinden yüzbaşı Refet Barutçu’ya aittir. “Üstad’ın arkasında namaz kılmanın hazzı bambaşkaydı. İlk tekbir aldıklarından âdeta yer gök sarsılır. Aman Yâ Rabbi! O ne huşû, o ne munis seda… tarif edilmez.”( A.g.e:70)

Üstad Hazretlerinden ders almamız hasebiyle bizlerin de namaz ibadetine son derece ehemmiyet verip, tadil-i erkânla namazları eda etmemiz gerekmektedir. Okunan Fatiha ve zamm-ı sûreleri de tefekkür ederek namaz ibadetini yerine getirmemiz iktiza eder.

Nur risalelerinde geçen namazla alâkalı bahislerden okuyarak ders almakta bu noktadan çok önemlidir. Namazların akâbindeki tesbihatları da mutlaka sağlıklı bir şekilde ifa etmeliyiz ki, feyiz ve manevî bereketini bulabilelim.

Cenab-ı Hak hepimizin namaz ibadetini dergâh-ı izzetinde en iyi bir şekilde kabul buyursun inşallah..