Bediüzzaman Said Nursî ve sistem

Sistem”sözlük’te düzen, yol, yöntem, model gibi manalarda kullanılır.

Risale-i Nur’a baktığımızda ise 200’e yakın “sistem” kelimesi görürsünüz. Bunlardan bazıları kainatın, zerrelerin, dünyanın düzeni ve sistemi, bazıları Üstadımızın tefekkür sistemi, diğerleri ise Risale-i Nur hizmetinin sistemi ile alâkalı cümlelerde geçer. Hatırlanacağı üzere “Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse, hayırlı işlerde ve terakkîde muvaffak olamaz. “1 sırrınca kainattaki sistem ile sosyal hayattaki sistemin birbirine muvafık düşmesi gerekmektedir. Mesela, Kâinattaki mahluklar birbirine yardımcı, kardeş ve uyumlu iken, insanlar da sosyal hayatında buna uygun bir biçimde yaşamazsa sıkıntı baş gösterecektir.

Bu misallerden yola çıkarak Muazzez Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerinin, uygulayanları tebrik ettiği ve çokça tekrar ettiği bir kelime olan “ Sistem “ hizmetimiz için de çok önemlidir. Peygamber-i Zişan Efendimiz’in (asm) bir hadisi bu sistem konusunu içinde barındırmaktadır.

“Amellerin en makbülü az da olsa devamlı olanıdır” buyuruyor Efendimiz(asm).

Ufak bir sistemin başlangıcı, az ama devamlı olandır ve sistemsizlikten iyidir. Bediüzzaman Hazretleri Barla’ya ilk geldiği günlerden itibaren Risale-i Nur’un yazılması ile birlikte, bir iki kişi ile de olsa bir sistem kurar. Bu sistemin devamı için de talebelerini ihtiyata ve dikkate sevk ederken, bu manevi kahramanların şevkini kırmamak için onları tebrik eder, dua eder. Hatta bu sistemlere isim bile verir. “Nur fabrikası, Gül fabrikası…” Ta ki iman hizmeti sekteye uğramasın. Az da olsa devamlı ve sistemli ve İhlas’lı bir işleyişle muvaffak olunsun.

Bu konuda yalnız değildir. Sistemin önemini bilen ve uygulayan herkes onun yardımcısıdır. Sistem temelleri, İhlas, sadakat, uhuvvet, tesanüd, muhabbet’le çalışmaktır. Ayrıca bu konuda İnayet-i Rabbaniyenin de imdadımıza yetiştiğini çeşitli mektublarında belirtir. Hafız Ali Ağabey’in vefatından sonra yazmış olduğu bir mektubunda, “Zannederim o merhum benim yerimde gitti. Onun fevkalade hizmetini eğer sizler gibi o sistemde zatlar yapmasa idi, Kur’ân’a İslamiyete büyük bir zayiat olurdu.”2

Yine başka bir mektubunda Hafız Ali, Hafız Mehmed ve Mehmed Zühdü Ağabeylerin vefatından sonra bize, Isparta’ya, memlekete ve alem-i İslam’a büyük bir zarar olurdu dedikten sonra, “….Fakat şimdiye kadar bir cilve-i inayet olarak Risale-i Nur’un bir şakirdi zay’i olduğu zaman,der akab iki üç tane o sistemde meydana çıktığından ,kuvvetle ümidvarız ki, başka şekilde o kahramanların vazifelerini görecek,ümid ettiğimizden ciddi şakirdler çıkarlar,görürler. Zaten o üç mübarek merhum zatlar, az bir zamanda,yüz senelik vazife-i imaniyeyi gördüler”3 diyerek inayet-i İlahiyenin bir zayiata bedel çokları o sisteme verdiğini belirtmiştir. Hatta vefat edenlerin yerine kahraman, mübarek, hâlis, kıymetdar ve elmas kalemlerin gelip kendisinin muavenetine koştuğunu mütahayyir bir şekilde aktarmıştır.

Öyle ki sisteme bir zarar gelmesini istemediğinden dolayı “… Hakiki fedakar Zübeyir, en lüzumlu ve hizmete şiddet-i ihtiyacım zamanında buraya imdadıma geldi. Yoksa Isparta’dan o sistemde birisini isteyecektim” diyerek hizmet çarkının bozulmaması adına dua etmektedir.

Risale-i Nur’da Büyük Ali sisteminde Küçük Ali, Peder ve amucaları sisteminde Hafız Ahmed, Halil İbrahim sisteminde Ahmed Feyzi, Zekai sisteminde Lütfü, Hüsrev sisteminde Ahmed ve kardeşi Süleyman, Hasan Feyzi sisteminde yine bir Hasan ve Ahmed Fuat, Hafız Ali, Hasan Feyzi sisteminde Hafız Mehmed ve hafidi Ahmed Zeki, Ref’et sisteminde Abdül’ehad, Mustafa Oruç sisteminde sizleri bu hizmette istemiştir.

Evet Üstadımız sisteme çok önem vermiştir. Çünkü Üstadımızın takib ettiği bir gayesi ve bütün gönlü, ruhu ve hayatı ile bağlandığı bir ideali vardır. Gayeler için sistemlerin kurulması ve bu sistemde istihdam olacak kişilere ihtiyaç vardır. Zahmetli, fakat rahmetli bu iman ve Kur’ân hizmetinde sistemi ve sistemin harçlarını oluşturan İhlas, sadakat, uhuvvet ve tesanüd v.b. durumları yıpratacak ve aksatacak en ufak bir düzensizliğe, şevksizliğe, vurdumduymazlığa, sehiv ve hatalara yer yoktur ve muazzez üstadımız bunu hiç istememiştir.

Şimdi mahal ve semtlerimizde yaptığımız Risale-i Nur derslerimiz bu sistemin bir parçası ve değişmezidir. Bir iki kişide olsa devamlı ve sistemli olan bir iman hizmeti Aziz Üstadımızın tebriği ve takdirindedir. Bunu açıkça mektublarında belirtmiştir.”…Üç dört zat birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir Medrese-i Nuriye ittihaz etsin.”4 Az olmak sistemi bozmaya sebep değildir. Az kişiyle olan sistemler çekirdek hükmündedir. Sistem devamlılık ister ve Çekirdek de sulanmayı gerektirir. Ta ki filiz verene kadar….

Selam ve dua ile…

Sertaç LÜSER
sertacluser@gmail.com

Dipnotlar:
1-22.Lem’a 2.işaret
2-13.Şua
3-A.g.e
4-Emirdağ Lahikası

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.


*