Abdülmecid Ünlükul (Nursi)

1884`te nurs köyünde doğan ve 1967 haziran ayında vefat eden bu zat Bediüzzaman Hz. kardeşidir. Abdülmecid efendinin notları içinde üstadla ilgili tespitlerinden bazıları:

Evvela üstadın hayatı gibi mematıda harika hallerde başladığını arz edeyim:
Rüyada kendisine yapılan kat-i bir ihtara binaen şöförün gösterdiği bahane ve özürleri kabul etmemiştir.

Hz. Muhammedin(a.s.m) imdat ve kerametiyle üstadımız Ispartada daimi devam eden polislerin kontrol ve ablukalarından kurtulup Urfaya gitmiştir.Bin km bir mesafeyi yirmidört saatte memeleketin yabancısı ve yolları bilmeyen ve bütün gece arızasız hiçbir yerde durmaksızın hiçbir karakolun haberi olmaksızın Urfa`ya salimen dellalı kur`an Bediüzzamanı yetiştiren şöför elbette kerameti kur`an`niyeye mashar küçük bir misal ola bilir sannederim.

Sevgili üstad hali hayatında yanına gelip gidenlerden o kadar hoşnut değildi.Başka şeylerle meşgul olduğundan tek başına yaşamayı arzu ederdi.Hatta ben ölürsem mezarımı kimse tanımasın diye bana vasiyette bulunmuştur.

Üstad bir gün sirkecide akşam üzeri gezerken ecnebi bir adam elinden tuttu.Dininizde heykel niçin yasaktır? diye sordu.Oda cevaben derdiki: insan,Allah`ın sikkesidir. Padişah ve kralların sikkelerinin taklidine kanun müsade etmediği gibi Allah`ın da sikkesini taklide cevazı şer-i yoktur.Yabancı bravo diyerek elini sıktı ve gitti.

Bediüzzaman Hz. Kur`anı kerimi bir ay zarfında hıfzetmişti.Kamusül-muhitten atmış satırlık bir sayfayı bir defa okur,ezberine alırdı.

Şeytanın harekete geçirdiği şehvet, galeyana gelip kendisine galebe edecek derecede değildi.Kendisine sorulan: hocam niçin evlenmiyorsun, iktidarın yokmudur? cevaben derdiki: iktidarım yok değildir bende sizler gibi delikanlı bir gencim fakat evli bir adam yatağa girip yatarken,eğer fikri ve aklı başka şeyle meşgul olup mahut fiili düşünmesse, fıtri şehveti galeyana gelemez. Binaenaleyh gece, gündüz her zaman bir dakika olsun fikrim boş kalmıyor ki o ciheti düşüneyim.

Bunun için şehvetim faaliyet görmediğinden azalmakta olup, galeyana gelmekle bana galebe edemez.

Niçin şark elbisesini bırakıp şehirli elbisesi giymiyorsun ve padişahın başına koyduğu fesi koymuyorsun? diye sorulan bir sualede üç cevap vermişti:
Avrupada dokunmuş elbise bizim hükümetimizce men ve yasak edilmiştir.Elbise hususunda hükumetin Avrupaya karşı boykotu vardır.Bu emre binaen milli elbisemi bırakıp Avrupa elbisesi giymiyeceğim.

Doğuanadolu halkı yalnız sultan Selimi görerek onunla biat etmişlerdir.Öteki padişahlara biatları yoktu.Çünkü onlar doğuanadoluya gelip oraya sahip olamamışlardır.Bunun için sultan Selimin kıyafetini andıran,Anadolunun milli kıyafetlerinden çıkmayacağım.

Benim elbisem altında altı-7 milyon nüfus vardır.Bu büyük yekünü teşkil eden Anadolu insanlarına sizler hamal nazarıyla bakıyorsunuz ve onları sureten olduğu gibi siretende vahşi ve hamal biliyorsunuz.İşte benim elbisemi terk etmeyiş sebeplerimden biri bu elbise altında tam manasıyla insanların bulunmasını ispatla size göstermektir.

Bediüzzaman, eskiden beri kisve hususunda halkın adetleri altına girmemiştir.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.


*